İçeriğe geç

Buray ne okudu ?

Buray Ne Okudu?

İzmir’de, 25 yaşında, gülümsediği anda bir anda ‘hayat felsefesi’ yapan ama bir yandan da arkadaş ortamında espriyle gülmekten kendi felsefesini unutan biriyim. Evet, bazen bir şeyin ne kadar derin olduğunu düşündüğümde, aniden “Buray ne okudu?” diye kendi kendime sormaktan alıkoyamıyorum. Belki de herkesin kafasında böyle bir soru vardır. Peki, Buray ne okudu? Gerçekten, böyle bir sorunun cevabını vermek o kadar da kolay değil. Hadi, hep birlikte biraz mizahi bir şekilde bu konuya dalalım.

Bir Gün, Bir Soru

Geçen gün bir arkadaşım, sabah kahvesini yudumlarken bana şöyle dedi:

“Ya, Buray, ne okudun bu hafta? Bir kitap falan?”

Ben de kahvemi içip bir an düşündüm. Kitap mı? Aaa… Kitap. O an aklıma gelmeyen kitaplar, ya da daha doğrusu okunması gereken kitaplar, bir anda beynimde devasa bir kitap rafı gibi sıralandı. Ama tabi ben de akıllı bir insan gibi, ‘kitap okuma’ planımı her zaman erteleyen biriyim. Fakat bu durum hiç de içimi rahatlatmıyordu. Çünkü gerçek şu ki, Buray ne okudu? sorusu, yalnızca bir soru değil, içsel bir hesaplaşma gibi hissettirmeye başlamıştı. Bu durumu, bir iç sesle şöyle açıklayabilirim:

“Hayatımda okumadığım ne kadar çok şey var ya. Ama işte, çok yoğun bir hafta geçirdim. Tabi, Buray ne okudu? sorusu aslında… Belki de okumadım, ama kesinlikle çok şey öğrendim! Mesela, Instagram’da bir makale başlığı gördüm, onu okudum. Şu an bayağı bilgiliyim, değil mi?”

Evet, öyle düşündüm ama tabii ki gerçek hayatta kitap okumanın o derinliğini kimseye anlatamadım. Öyle ki, kitap okumanın verdiği o tat, daha çok insana “Ya, kitap okuyup da hayatını çözmüş bir insan olabilirim” gibi derin düşünceler veriyor. Ancak gerçek şu ki, çoğu zaman okumadığım kitaplar üzerine düşünmekle yetiniyorum.

Kitap Okumak, Gerçekten Kitap Okumak Mıdır?

Bir gün akşam, arkadaşım Ahmet’le buluştuk. Ahmet, kitap okumayı seven biri, sürekli bana yeni kitaplardan bahsediyor. Ben de ona, “Ahmet, Buray ne okudu?” sorusunu sordum. Ve Ahmet’ten gelen yanıtı duyduğumda kafamda şöyle bir ses yankılandı:

“Bu hafta ‘Savaş ve Barış’ı bitirdim, ama Buray ne okudu? O hep sosyal medyada gezip, kitap yerine eğlenceli şeyler buluyor.”

Ben de ona şöyle bir cevap verdim:

“Tabii, tabii… Ben de sosyal medyada ‘Savaş ve Barış’ hakkında altına yazılan yorumları okudum, yavaş yavaş kitap okuma yolunda ilerliyorum. Yani, farklı bir yol seçtim.”

Ahmet’in gözleri de tam anlamıyla ‘Buray sen yine ne diyorsun?’ moduna geçmişti. Ama içten içe ben de kabul ediyorum: sosyal medya da okuma biçimim oldu! Yani evet, Buray ne okudu? O an sosyal medya yığınlarından faydalandı.

İçsel Çelişkiler

Kitap okumanın nasıl bir keyif olduğunu hep hayal ettim. Sabahları güne başlarken bir fincan kahveyle kitap okuyarak, dünyanın en kültürlü insanı olmayı düşündüm. Ama nedense bir türlü o dünya bana göz kırpmadı. İşin komik yanı şu ki, kitap yerine aklıma gelen her türlü şey hakkında derin derin düşünceler üretirken, sabahları neyle başladığımı unutuyorum.

“Buray ne okudu?” sorusu bazen o kadar zorlayıcı hale geliyor ki, kendimi “İnsan neden kitap okur?” sorusunu sormak zorunda hissediyorum. Ama sonra düşündüm ve dedim ki: “Belki de okuma meselesi biraz da kişisel tercihlerle alakalı. Kimse seni ‘bu kadar kitabı okumalısın’ diye zorlamaz. Önemli olan okuduklarını anladığında ne kadar içselleştirdiğindir.”

Neyse ki, kitap okumadığımda “Buray ne okudu?” diye sorgulayan bir arkadaşım yoktu. Ama yine de bu içsel sesle uğraşmak da zor. Hani bazen bir şarkı sözü gelir aklına, “Buray, ne okudu?” sorusunun cevabını veremediğinde, ruhun müzikle aniden rahatlar. Mesela “Simge’nin yeni şarkısı” işte tam buna örnek! Duygusal bakış açısına göre, şarkı da bir anlamda okuma çeşidi olabilir mi?

Sonuç: Aslında Ne Okudum?

Bütün bu yazıyı yazarken, düşündüm ki belki de gerçekten okuduğum şeylerin aslında daha önemli olduğu bir dönemdeyiz. Buray ne okudu? sorusu, günlük yaşantımızda belki de çok derin anlamlar taşımıyor. Belki de okuduğumuz her şey, izlediğimiz her şey ve dinlediğimiz her parça birer okuma biçimidir.

Ama en azından Buray, bu yazıyı yazarken, gerçekten okuduğu bir şeyi bulmuştu: Hikâyenin kendisi, düşündüğü kadar değerli ve yaratıcıydı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort deneme bonusu
Sitemap
https://ilbet.online/vdcasino yeni girişilbet yeni girişwww.betexper.xyz/